Akarsular [1]
Akarsuyun başladığı yere kaynak denir. Kaynaktan başlayan kısma ise yukarı bölümü denize dökülmesine yakın yerlerine de aşağı, ortada kalan kısmına ise akarsuyun orta kısmı denir.
Ø Bütün kolları ile beraber akarsuyun suyunu topladığı alana havza denir.
Ø Topladıkları suyu denize ulaştıran akarsulara açık havza denir.
Ø Bir göle dökülüyorsa ya da kara içinde kuruyup kaybolursa kapalı havza denir.
Ø Debi: Akarsuyun herhangi bir yerinden bir saniyede akan su miktarıdır. Debiyi, havzaya düşen yağış miktarı, akarsuyun geçtiği yerlerin arazi yapısı, havzadaki kar ve buzulların miktarı, kaynak suları, buharlaşma miktarı, bitki örtüsü ve insan faktörü etkiler. Türkiye akarsularının debileri yarı kurak iklim koşullarından dolayı düşüktür. Debiyi ölçmek için en uygun yer akarsuyun denize döküldüğü bölgesidir.
Ø Akarsu Rejimi: Akarsuların akıttığı su miktarının yıl içindeki değişimine denir. Bazı akarsuların yatağındaki su miktarı yıl içinde belirgin bir azalma ve çoğalma göstermez sürekli yağışlarla beslenen Doğu Karadeniz bölümü akarsuları böyledir. Bu tip akarsuların rejimleri düzenlidir.
Ø Bazı akarsuların yağışlı mevsimde su miktarı artar, kurak dönemde suları iyice çekilir. Su miktarı yıl içinde belirsiz zamanlarda artar ve azalır. Kurak bölgelerdeki akarsular böyledir. Çünkü buradaki yağış rejimi düzensizdir. Bu akarsuların rejimi düzensizdir.
Ø Bazı akarsuların sularını birden çok bölge ya da yöreden aldığı için tek bir rejimden söz etmek mümkün değildir. Böyle akarsuların rejimine de karma rejimli akarsu denir.
Türkiye Akarsularının Genel Özellikleri
Ø Yer şekilleri ve Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olmasından dolayı boyları kısadır.
Ø Dağların fazla olması, yükseklik ve eğimden dolayı akış hızları fazladır. Akış hızlarının fazla olmasından dolayı aşındırma güçleri, hidroelektrik enerji potansiyelleri fazladır ve bol miktarda alüvyon taşırlar.
Ø İklimde yağış rejiminin düzensiz olması ve özellikle yaz mevsiminin kurak geçmesinden dolayı akıttıkları su miktarı mevsimlere göre değişir yani rejimler düzensizdir.
Ø Türkiye’de görülen yarı kurak iklim koşullarından dolayı taşıdığı su miktarları (debi) düşüktür.
Ø Endüstrinin geliştiği bölgelerdeki akarsuların sanayi atıklarından dolayı kirlilik oranı fazladır. B/K. Menderes, Gediz, Susurluk, Sakarya, Kızılırmak, Ergene, Porsuk…
Ø Kar erimelerinden dolayı debileri ilkbahar mevsiminde en yüksektir.
Ø Hızlı akmaları, debilerinin düşük olması ve rejimlerinin düzensiz olmalarından dolayı ulaşım ve taşımacılıkta yararlanılmaz. Bartın çayı hariç.
Karadeniz Bölgesi:
Ø Çoruh: Rejimi düzensiz dağlık alanlardan geçiyor. Açık havzalı; Gürcistan’dan Karadeniz’e dökülüyor.
Ø Yeşilırmak: Rejim düzeni normal. Düzlüklerden akıyor. Açık havzalı.
Ø Kızılırmak: Karma rejimli bir akarsu, çok düzensizdir. Kaynak bölgesi İç Anadolu. En uzun akarsudur, kendi topraklarımızın içerisinde.
Ø Bartın (Kocaırmak): Rejimi düzenlidir. Tek taşımacılık bu akarsu ile yapılır. Gerçek anlamda denge profiline ulaşan tek akarsu.
Ø Sakarya: Ege’den doğup Karadeniz’e dökülür. Açık havzalıdır. Rejimi karma ve düzensizdir. En çok malzeme taşıyan akarsu.
Marmara Bölgesi:
Ø Susurluk: Rejimi düzensizdir. Açık havzalıdır.
Ø Meriç: Kaynağı Bulgaristan Ege denizine dökülür. Bulgaristan için Ege denizi açık havzadır.
Ø Ergene: Kapalı havzalıdır. Meriç nehrine katılır. Dolaylı yoldan Ege denizine dökülür.
Ege Bölgesi:
Ø Bakırçay:
Ø Gediz, B/K Menderes: Kaynakları aynıdır. Rejimleri düzensizdir. Çok kısa sürede Graben düzlüklere indikleri için denge profilini tamamlayarak menderes oluştururlar.
Akdeniz Bölgesi:
Ø Dalaman: Rejimi düzensiz çünkü Akdeniz iklimi. Açık havzalı.
Ø Aksu: Kaynağı Eğirdir gölü. Açık havzalı.
Ø Manavgat: Türkiye akarsuları içinde rejimi en düzenli akarsudur. Karstik yer altı sularıyla beslenir. Açık havzalı.
Ø Göksu: Rejimi düzensiz karlar ile beslenir. Açık havzalı.
Ø Seyhan/Ceyhan: D. Anadolu’dan gelir. Çukurova deltasını oluştururlar. Açık havzalı.
Ø Asi: Suriye’den gelir. Açık havzalı.
D. Anadolu Bölgesi:
Ø Zap: Kaynağı Irak, topraklarımızdan İran’a geçer kapalı havzalıdır.
Ø Kura: Hazar’a dökülüyor.
Ø Aras: Hazara gidiyor. Açık havzalıdır. Hazar denizi Türkiye’nin açık havzasıdır.
Ø Fırat/Dicle: Basra Körfezine dökülür. Rejimleri düzensizdir. Hidroelektrik enerji potansiyeli en yüksek akarsular.
Yurdumuzdaki Kapalı Havzalar
Ø İç Anadolu: Konya, Tuz gölü
Ø İç Batı Anadolu: Akşehir gölü, Afyon,
Ø Akdeniz Bölgesi: Göller yöresi
Ø Doğun Anadolu: Van gölü
Ø Hazar gölü
Ø Bafra denizi
Akarsu Aşınım Şekilleri
1. Denge Profilleri: Her akarsu denge profiline ulaşmak ister. Bundaki amaç yatağını geriye ve derine doğru aşındırarak mümkün olduğunca sakin bir akım sağlamaktır.
Ø Ülkemiz akarsuların büyük bir bölümü denge profiline ulaşmamıştır. Sadece; Bartın çayı ve bazı Ege bölgesi akarsuları (Gediz, B/K Menderes, Bakırçay) ulaşmıştır.
2. Menderes: Denge profiline ulaşan bir akarsu bu sefer yatağını yana doğru aşındırmaya başlar. Sonuçta ters S harfi yaparak akarsu yatağını meydana gelir ve buna Menderes denir.
Ø Ege bölgesinde daha fazladır. Bu akarsular üzerinde rafting yapılamaz.
Dip Not: Bir akarsu denge profili ve menderes için uğraşırken arazi üzerinde vadi oluşumlarını da sağlar.
3. Vadi: Akarsuların içinde aktığı uzun çukurluklardır. Vadiler akarsuların yaptığı aşındırmayla yanlamasına, derinlemesine genişler. Eğimin fazla olduğu yörelerde derine arındırmanın etkisiyle dik yamaçlı kerkit vadiler oluşurken, eğimin azaldığı düzlüklerde yatık yamaçlı ve tabanlı vadiler oluşur. Vadiler oluşum bakımına göre:
Ø V vadi (çentik)
Ø Boğaz vadisi
Ø Kanyon vadi: Bu vadiler denge profili sırasında akarsuların yukarı ve orta çığırlarında yani eğimin yüksek olduğu yerlerde sık görülür. Bu vadiler D. Anadolu başta olmak üzere, Karadeniz, Akdeniz, Güney Batı Ege’de görebiliriz. En az vadi görülebilecek yerler Marmara, G. Anadolu bölgeleridir.
Ø Tabanlı vadi: Bu tür vadiler menderes yapan akarsularda daha çok sık görülür. Eğimin azaldığı yerlerde görülürler. Ege Bölgesinde daha çok.
1. Dev Kazanı: Akarsu yatakları içinde, çağlayan ve çavlanlarda suyun düştüğü yerde oluşan çukurluklarıdır. Doğu Anadolu başta olmak üzere Akdeniz Bölgesinde de en çok olan bölgeler.
2. Peneplen: Hafif dalgalı düzlüklerdir. Marmara’da sık görülür.
3. Kırgıbayır: Bitki örtüsünün tahrip edildiği eğimli arazilerde sel sularının oluşturduğu yarıklardır. Bu tür oluşumlar İç Anadolu bölgesinde sık görülür.
4. Peribacası: Volkanik tüflerin bulunduğu yarı kurak iklim bölgelerinde sel sularının oluşturduğu yarıntılar arasında meydana gelen piramit şeklindeki oluşumlardır. İç Anadolu bölgesinde Ürgüp – Göreme – Nevşehir (Kapadokya yöresi) çevresinde görülür. Bitki örtüsünün zayıf olması sel sularının aşındırması etkilidir.
Karstik Şekiller
Karstik, suda eriyen taşlardır. Kalker (kireç taşı), alçıtaşı, tuz taşı gibi taşlardır. Bu tür kayaçlar suda eriyerek aşındırma şekilleri buharlaşma yoluyla da biriktirme şekilleri oluştururlar.
1. Lapyalar: Taşlar üzerinde küçük kanalcıklardır. Yürünmesi güç, biçimsiz şekillerdir.
2. Dolinler: Çapları 5 metre ile 200 metre ile değişen küçük çukurluklardır. Bu çukurluklar suyun kireci eritmesi ile meydana gelir.
3. Obruklar: Baca ve kuyu biçimindeki erime çukurluğudur. İçi su ile dolarsa gölet olur. Hatta içme suyu olarak kullanılabilir. Konya obruğunda olduğu gibi.
4. Uvalar: Birkaç dolinin birleşmesi ile oluşan daha büyük erime çukurluklarıdır.
Dip Not: Akdeniz Bölgesinde sıktırlar.
Toprak Oluşumu
1. Fiziksel (Mekanik) Çözülme: Dünya üzerinde nemin az olduğu; günlük ve yıllık sıcaklık farklarının çok olduğu yörelerde görülür. G. D. Anadolu bölgesinde daha fazla.
2. Kimyasal Çözülme: Suyun ve nemin çok fazla olduğu yerler görülür. Karadeniz’de çok fazla.
3. Organik (Biyolojik) Parçalanma: Canlı kalıntılarının toprağa karışmasıdır. Organik parçalar ile toprağa humus karışır. Humus toprağın en üstünde yer alır. Erozyon ile humus ve toprak bir daha geri gelmemek üzere yok olur. Erozyon en çok İç Anadolu bölgemizde olur. Heyelan ise en çok Karadeniz’de gerçekleşir.
Belli Başlı Toprak Tipleri
1. Karadeniz Bölgesi: Podzol (batı), Laterit (doğu) tipi topraklar yer alır. Çok yağmur yağdığı için topraktaki humus yıkanarak az verimli topraklar. Çay ve fındık yetişir zaten.
2. Doğu Anadolu Bölgesi: Çernozyom tipi toprak yer alır. Bu toprağın diğer adı; kara topraktır. Humusu çok zengin dünyanın en verimli toprağıdır.
3. İç Anadolu Bölgesi: Bozkır tipi toprak vardır. Aşırı kuraklıktan dolayı aşırı tuzlu bir topraktır. Tuz topraktaki canlıyı öldürür.
4. Doğu Anadolu Bölgesi: Bozkır tipi toprak vardır. Aşırı kuraklıktan dolayı aşırı tuzlu bir topraktır. Tuz topraktaki canlıyı öldürür.
5. Akdeniz ve Ege: Terrerossa, kırmızı renkli bir topraktır. Toprak içindeki demirden dolayı. Biraz daha fazla verimli bir topraktır.
Göller
Kara içlerinde oluşan, denizlerde doğrudan bağlantısı olmayan durgun su kütlelerine göl denir. Dışarıya akışı olmayan göllerin suları tuzlu, acı veya sodalıdır.
Doğal Göller:
1. Tektonik Göller:
Ø İç kuvvetlerin etkisi ile yer kabuğunun çöken bölümlerinde suların birikmesi ile oluşur.
Ø Tuz gölü, Eğirdir, Beyşehir, Burdur, Akşehir, Eber, Sapanca, İznik, Ulubat, Manyas ve Hazar Gölleri.
2. Karstik Göller:
Ø Kalkerli arazide çözünme sonucu oluşan göllerdir. Akdeniz bölgesinde yaygındır.
Ø Salda, Ketse, Avlan, Elmalı…
Ø Karstik göller erimeye devam ettikleri için büyümeye devam ediyorlar.
3. Volkanik Göller:
Ø Volkan konilerinin tepesinde bulunan krater gölleridir. Nemrut gölü.
4. Set Göller:
Ø Volkanik Set Gölü: Van gölü (nemrut dağından çıkan lavlarla oluşmuş)
Ø Alüvyon Set Gölü: Bafa, Köyeceğiz, Eymir, Mogan, en çok Ege ve İç Anadolu’da görülür.
Ø Kıyı Set Gölü: B/K Çekmece, Terkos gölleri.
Dip Not: Bir göl suyunu dışarıya boşaltıyorsa suyu mutlaka tatlıdır.
Buzulların Etkileri
Türkiye’nin matematiksel konumundan dolayı buzullaşmanın etkisi azdır. Buzullaşma ortalama 2500 metre ve üzerindeki dağlarda etkilidir. Rize’de bulunan Kaçkar dağı en popüler dağ konumunda bu alanda. Bölge olarak en fazla buzullaşma D. Anadolu Bölgemizdir. Türkiye’de sadece 4 mevsim buzla kaplı olan dağ vardır o da Hakkari’de bulunan Cilo’dur. Buzulların oluşturduğu şekle moren denir.
Rüzgarın Oluşturduğu Şekiller
Rüzgar, kurak, çöl bölgelerinde olan bir dış kuvvettir. Bu nedenle Türkiye’de rüzgarların oluşturduğu şekiller çok azdır. En fazla etkili olduğu yöreler Konya – Karapınar çevresi ve kıyı kumullarıdır. Rüzgar, buzullarla birlikte ülkemizde yer şekillerimizin oluşumunda en az etkili olan dış kuvvettir. Iğdır, İç Anadolu ve G. Anadolu bölgelerinde görülür. Bu bölgelerde mekanik çözülme fazladır. Rüzgar aşındırmaları bir de deniz kenarlarında ki deltalarda görülür.
Dalgaların Oluşturduğu Şekiller
Türkiye’de kıyı şekillenmesinde etkili olan en önemli güç dalgadır. Dalgalar dağların denize paralel uzandığı yüksek kıyılarda aşındırma, kıyı düzlüklerin uzandığı alçak kıyılarda daha çok biriktirme şekilleri oluşturur. Dalga aşındırma şekilleri:
Ø Falez (Yalıyar): Dalgaların aşındırması sonucu kıyılarda oluşan dikliklerdir. Dağların denize paralel uzanmasından dolayı, Doğu ve Batı Karadeniz ile Antalya bölümünde yaygın olan aşındırma şeklidir. En fazla D. Karadeniz’de görülür.
Dalga biriktirme şekilleri: Kıyı yakınında deniz dibindeki materyal, dalgalar tarafından işlenir. Bu materyal, dalgaların ileri – geri hareketleri sonucu alçak kıyılar boyunca birikir. Oluşan birikim şekilleri:
Ø Kumsal
Ø Kıyı oku, kıyı kordonu
Ø Lagün: Kıyı set gölü (B. Çekmece, K. Çekmece gibi)
Ø Tombolo: Kıyı yakınındaki adanın kıyı oku ile karaya bağlanması sonucu oluşan yarımadalardır. Güney Marmara’daki Kapıdağ yarımadası.
Türkiye’de görülen kıyı tipleri:
Ø Boyuna kıyılar: Dağların denize paralel uzandığı Akdeniz ve Karadeniz kıyılarında görülür. Bu kıyılarda girinti, çıkıntı, koy, körfez, ada, yarımada, doğal liman az, falezler fazladır. Denizel etkiler iç kesimlere sokulamaz, kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım geçitlerle sağlanır.
Ø Enine kıyılar: Dağların denize dik uzandığı Ege kıyılarından görülür. Dağların denize dik uzanmasından dolayı girinti, çıkıntı, koy, körfez, ada, yarımada, doğal liman fazladır. Denizel etkililer iç kesimlere daha rahat sokulur, kıyı ile iç kesimler arasında ulaşım kolaydır.
Ø Bu kıyıların dışında İstanbul ve Çanakkale boğazları Ria tipi kıyı, Antalya – Kaş çevresinde Dalmaçya tipi kıyı örnekleri de görülür.
Dip Not: Türkiye’de Haliç görülmez çünkü gel – git olayının olması gerekmektedir. Enine kıyının görüldüğü Ege’de kıta sahanlığı/şelfi çok daha geniştir. Ege denizinden sonra, Marmara ve Karadeniz gelir.
Türkiye’nin İklimi
Türkiye genel olarak orta kuşakta Akdeniz iklim sahasında yer alır. Bununla beraber ülkemizde özel konumun etkisiyle step, karasal, ılıman okyanus iklim gibi farklı iklim tipleri görülmektedir. Türkiye’de yer şekillerinin çeşitlilik göstermesi, yüksekliğin kısa mesafelerde değişmesi, farklı mevsim özelliklerinin aynı anda görülebilmesini ve iklimin çeşitlilik göstermesini sağlamıştır. Ülkemizde farklı iklim tiplerinin bir arada görülmesi bölgeler arasında; doğal bitki örtüsünün, tarım ürünlerinin, akarsu rejimlerinin, toprak türlerinin, nüfus yerleşme türlerinin, turizm faaliyetlerinin farklılaşmasına neden olmuştur.
Basınç ve Rüzgarlar
Basınç farkı ne kadar fazla ise rüzgarın şiddeti de o kadar fazladır. Basınç farkı için 1013 mb referans alıyoruz. Yani 1013’ün yukarısı yüksek basınca (YB), altındaki değerler ise alçak basınca (AB) girer. Türkiye’de rüzgarın en şiddetli olduğu yeler Çanakkale, Marmara’dır.
Ø AB (Alçak basınç): Rüzgarı sıcak/ılık. Oluştuğu yerlerde; hava bulutlu, kapalı ve yağışlıdır. Yükseltici dikey yönlü hava hareketi yapar (Hafif).
Ø YB (Yüksek basınç): Rüzgarı soğuk, serin. Oluştuğu yerde hava açık ve güneşli. Alçalıcı ve yatay hava akımı yapar.
Türkiye’deki basınç merkezleri
Ø Balkan YB: Süreklidir. En güçlü ve en etkili basınçtır ülkemizde. Kuru soğuk kışlar. Serin yazlar.
Ø Sibirya YB: Kış aylarında etkilidir. Kuru soğuk getirir. Kuru soğuk kışlar.
Ø Basra AB: Yazın etkilidir. G. Anadolu’da yaz mevsiminin aşırı kurak geçmesine neden olur. Bu basınç nem taşımaz.
Ø Azor YB: Süreklidir.
Ø İzlanda YB: Süreklidir.
Dip Not: Farklı yönlerden gelen akımlar nedeniyle cephesel yağışlar görülür.
Türkiye’de Esen Başlıca Rüzgarlar
Ø Kuzey sektörlü; Karayel, Yıldız ve Poyraz soğuk hava getirir.
Ø Güney sektörlü; Lodos, Kıble ve Keşişleme sıcak etki yapar.
Yer Şekillerinin Etkileri
Türkiye’de aynı anda 4 mevsimin yaşanabilmesinin nedeni yer şekilleridir. Türkiye’de yer şekillerinin çeşitlilik göstermesi ve kısa mesafelerde değişmesi, iklim koşullarının bölgeler arasında hatta bölge içinde farklılaşmasına neden olur.
Ø Yükseklik: Atmosferde yükseldikçe her 100 metrede 0,5 C° sıcaklık azalır. Türkiye ortalama yüksekliği fazla olan bir ülkedir. Batıdan doğuya yüksekliğin artması, sıcaklığın doğuya gidildikçe azalmasına Doğu Anadolu bölgesinde kış aylarının çok kar şeklinde olmasına, karın uzun süre yerde kalmasına, don olayının uzun süre görülmesine, tarım ürünlerinin daha geç olgunlaşmasına neden olur.
Dağların uzanışı: Türkiye’de dağlar genellikle doğu – batı yönünde uzanır. Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde kıyıya paralel uzanan dağlar denizel etkilerin iç kesimlere sokulmasını engelleyerek kıyıda yağışı artırırken, iç bölgelerin karasallaşmasını, kıyı iç bölge arasında iklim farklılıklarının artmasına neden olmuştur